SALGIN GÜNLERİ
Neredeyse 1 ayı buldu. 16 Mart,
Pazartesi günü itibariyle evde kalma, karantina günleri başlayalı. Tabi ki bu
notlarım, benim gibi emekli olup çalışmak zorunda olmayanlar için bir ortak
seslendirme, 30 günün/günlük özeti. 1.5-2 aylık bir süreç daha bizi bekliyor
gibi. Beden sağlığımız yanında ruh sağlığımızı da korumamız elzem.
Yardımlaşma/dayanışma/paylaşımlar -gerginliği/korkuyu/paniği azaltıp- bizlere
moral ve güç verecektir.
Özellikle sağlık çalışanları başta olmak
üzere, Bilim Kurulunun değerli üyelerine, kamu/özel sektör olmak üzere diğer
çalışanlarımıza, bizlerin evde rahat yaşaması için üretimden/sevkiyata
emek/efor sarfeden insanlarımıza, ayrıca bu süreçte işşiz kalan/işten çıkarılan/sıkıntıya
düşen insanlarımıza da kolaylıklar diliyorum. Tabi ki bu süreçte hastalıkla
mücadele eden insanlarımıza acil şifalar, bu salgına yenik düşenleri de rahmet/saygıyla
anıyor ve yakınlarına sabırlar diliyorum.
Korona Salgını sonrası evde kal
çerçevesinde kendi açımdan, emekliliğin verdiği güvence ve rahatlıkla dar
alanda kısa paslaşmalarla gününüzü gündeminizi doldurmakta zorlanmıyorsunuz.
Erken kalk, işe/bir yerlere
yetişme/koşturma, program yapma (gezi-toplantı- ziyaret- yemek-tiyatro vb.
gibi) aktivitelerden ve bunların zamanlama stresinden uzaklaşıyorsun.
Hareketlerin yavaşlıyor,
ağırlaşıyorsun. (Tabi ki “ağır ol da molla desinler” misali değil!)
Tempolu koşturmaca bir yaşam
döngüsünden bir nebze uzaklaşıp kurtuluyorsun.
Sakinleşip sessizleşiyorsun, gevşeyip
rahatlıyorsun.
Başkalarından daha çok, kendine/özeline/ailene
daha çok zaman ayırıyorsun.
Pijama/eşofman moduna alışıp, elbise
giyinmeyi unutuyorsun.
Yıllarca hatta emeklilikte bile
bulamadığın bu fırsatı Korona sayesinde yaşıyorsun.
Ötelediğin çok şeyi yapma fırsatı
yanında evde el sürmediğin çok şeyle karşılaşıyor, belki de çok eskilere geçmiş
zamanlara gidiyorsun. Giymediğin/kalabalık giysilerinle vedalaşıyorsun. Bazı
şeyler özellikle albümler, mesleki notlar, belgeler, ajanda/dosya arasında notlar/yazılar/şiirler,
gazete kupürleri, daha neler neler, kendine ilişkin geniş bir arşivle
tanışarak, kendinle/geçmişinle yüzleşiyorsun.
Yataktan kalkmanın ardından içerisinde
limon kesilmiş ılık su içerek sonrasında başka bir işe girişmeden ilk işin evin
içinde yürümek olsun (çevre/bahçe yürüyüş için uygunsa daha da güzel). Ama
yarım ama bir saat. Sonrasında hafif/basit bir kültür fizik. Biraz gerdirme,
biraz gevşeme, aman fazla yüklenme. Tabi ki günlük aç karnına tartılmayı da
unutma! Kendini kontrole yarar.
Kahvaltıyı uzat uzatabildiğin kadar,
zaten brunch gibi öğleyi bulursun. Ardından evde biraz derleme toplama, tabi ki
ev işlerine de yardımın olsun. Yemek yapma becerin yoksa bulaşıkları makineye
koyarak ortak yaşama katkıda bulunabilirsin. İşe yardım bir nevi hareket
sayılır.
Ardından günlük gazete/kitap okuma faslı.
Sosyal medyada biraz gezinti desem de -sosyal medya günümüzü alıyor nerdeyse-
karamsar/asparagas haber/videolar dışında müzikler/müzeler/filmler gibi çok
güzel mesajlar/paylaşımlar ve de yaratıcılıklar zamanınızı alıyor. (özellikle bu arada yıllarca ötelediğin/ihmal ettiğin görüşmeleri gerçekleştir. Ne
bileyim ilkokul/asker arkadaşlarından, görev yaptığın/tanıştığın eş dostlarını/büyüklerini
arayıp hatırlarını sor ya da mesajlaş.)
Gündüz mümkün olduğunca Tv’den uzaklaş.
Becerilerin ne ise onlara odaklan. Yaratıcı işlerle, hobilerle uğraş. Bir
şeyler üretmeye çalış kendinden/kendince/sana özgün bir şeyler yap. Hiç bir şey
yapamıyorsan fala bak, bulmaca çöz, eşli (kelime oyunu/kağıt/santranç/tavla
gibi) oyunlar oyna. Meyve gibi yiyecekleri öğün arası yiyip sindirmenizde yarar
var.
Akşam yemeği sonrası çay servisi ile
birlikte biraz Tv’de sörf yaparak güzel film/belgesel yakalayabilirsen biraz
kendini şımart. Bu arada içeceğin sıvı şeyler dışındaki aperatifleri fazla
kaçırmamakta yarar var. Yatma faslı ise size kalmış, yalnız çok geç kalmayıp
gün ışığından yararlanmakta fayda var. Tabi ki herkes kendine göre
çeşitlendirebilir/farklılıklar yaratabilir. Ben sadece kendimce olanları
paylaştım.
Hepinize sağlıklı günler dileğiyle,
kendinizi iyi bakın…
Saygı, sevgi ve selamlarımla... 17. 04.
2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder