“Düşünmeyen beyinler, düşüncesizlere esir olmaktan öteye gidemezler.
İnsanlığın düşmanı cehalet; cehaletin düşmanı eğitimdir.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
KRİZLER
Dünyanın
yaşadığı,
Büyük
buhranlar/bunalımlar/sıkıntılar;
“Aniden oluşan
olumsuz/kötü gelişmeler”
‘Kriz’
olarak tanımlanır.
Güzel
ülkemin güzel insanları,
Geçmişte
tüp/gaz/yakıt kuyruğu,
Günümüzde
ise ekmek/gıda kuyrukları,
Sebze/meyve
çadırları derken,
Krizlere
aşina, adeta aşılı gibi.
Makuldür/masumdur/mazlumdur/metanetlidir,
İtibardan
tasarruf etmeyenlere,
Devletin
kasasını ‘Beytülmal’ anlayışıyla sahiplenmeyenlere,
Birden çok
maaşlılara/kıyak emekliliklere,
Kamusal
alanda genel mantık olarak,
-Hatta
yönetenlerce benimsenmese bile-
“Devlet
malı deniz yemeyen domuz/keriz”
Diyenler
karşısında yine kanaatkardır.
Asya/Amerika gibi,
Dünyanın
farklı coğrafyalarında,
Sokak
taşkınlıkları/şiddet,
Vitrin
yağmalanması,
Kamu/tüzel
mallarına karşı,
Zarar
vermeler pek yaşanmaz,
Yaşanan
olumsuzluklara karşı,
Kendince sitem
etsede,
Hep
başkalarından/birilerinden bekler,
Tepki
gösterilmesini,
Anadolu/yurdum
insanı,
Yaşananları
bir nebze kader olarak kabullenir,
“Durgun
atın çiftesi pek olur” misali,
Demokratik
tepkisini sandığa saklar,
Seçimden
seçime kararını verir.
Ülke olarak katma değeri yüksek üretim,
Yeterince
markalar ve istihdam yaratamayıp,
Ekonomik
kalkınma olarak,
-Yedek parça/ aramal/ fason üretimle-
Sınıf
atlayamayınca,
Gelişme/büyüme
olarak,
Kala kala
geriye,
Devlet
bütçesiyle desteklenen,
-Köprü /Yol /Bina / Hes’ler gibi-
İnşaat
sektörünün şişirilmesiyle,
Döviz/Borç
krizi ile karşı karşıya kalınır,
Ekonomik
literatüre girsin diye,
‘Beton
Krizi’ olarak da nitelenebilir.
“Hazıra dağ dayanmaz” demişler eskiler,
Mirasyedi
misali,
Ulusal
varlıkları elden çıkarıp,
Üretime/istihdama
dönüştüremeyip,
-Şatafata/ihtişama/savurganlığa
yol verilince-
Varlıklar
dışındaki güvence,
Döviz
rezervleri eridikçe erir,
Betona/toprağa gömülür.
(Ankara / 22. 12. 2021)
Remzi KOÇÖZ