25 Aralık 2021 Cumartesi

KARANTİNA GÜN(CE)LERİ - 37

“Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, Önce onurlarını, sonra özgürlüklerini daha sonra bağımsızlık ve geleceklerini kaybederler.

Mustafa Kemal ATATÜRK


EMEK ve TASARRUFLAR…

20.yy’ın son çeyreğinde,

1978’de memuriyet nedeniyle,

Ekonomik güvenceye kavuşup,

Maaş adı altında parayla tanışınca,

Ekonomik bakış çerçevesinde,

Tasarruf ile de tanışılır.

Gençlik heyecanı/merakı ile

Ekonomi-Politik bilinçlenme sürecinde;

‘İktisat/Kamu Maliyesi/İsraf Ekonomisi’ okurken,

‘Kapital/Sermaye - Emek - Meta - Artık Değer’ döngüsünde,

Kapitale karşı safta yer alınır.

Marks’ın Kapital’indeki teoriye göre;

“Maddi malların üretimi, her toplumun varlığının ve gelişmesinin kökenidir.”

Tabi ki görünen köy kılavuz istemez;

Üretmeden/markalar yaratmadan,

Tüketen toplumların dışa bağımlılıkları kaçınılmazdır.

Türk ekonomisi;

Cumhuriyet ile başlatılan,

Tam bağımsızlıkçı bir dış politika,

Kalkınma/sanayileşme hamlesi,

II. Dünya Savaşı sürecinde sekteye uğrar.

Türkiye, Atatürk’ün;

“Ayrıcalık tanıyan ve bağımlılık doğuracak dış anlaşmalar yapılmamalıdır”

Sözüne/vasiyetine rağmen,

Yeniden yapılandırma amacıyla,

-karşılıklı yardım, kredi, borçlanma gibi-

Yapılan ve ayrıcalık tanıyan ikili anlaşmalar,

Batıya bağlanmanın adımları olur.

ABD’nin; ‘Tarım öncülüğünde kalkınma stratejisi’ kabul edilip,

Sanayi Planı’ndan vazgeçilerek,

Yeni kapitülasyonlara kapı açılır.

Bütçenin sürekli açık vermesi, dış borçların artması,

Dışa bağımlı yapıyı daha da artırır.

Ve sonrasında,

1970’li yıllarda yaşanan krizle,

Uluslararası sermaye kurullarınca,

İstikrar adı altında,

1980, 24 Ocak kararları yansırken,

Yapısal dönüşüm yaşanır.

Finans kapital egemenlerince,

Ekonomi-politika olarak:

Liberal anlayış hakim kılınır.

Serbest piyasa ekonomisi,

Para/kur politikaları derken,

1990’lar ortasında 94 krizi,

21. yy’a girer girmez,

-hoş geldin misali-

2000-2001 krizleri yaşanır.

2008-2009 küresel krizleri teğet geçse de,

2018’de yaşanan döviz/borç krizi,

Ekonomi-politik kararlarla kamçılanıp,

Cari açık açıldıkça açılarak,

Enflasyon stagflasyona ulaşınca,

2021 yılının son çeyreğinde,

Türk Lirası aşırı değer kaybederken,

Devalüasyon sınırında,

“Dolarize/Dolarizasyon” sözcükleri,

Ekonomi sözlüğüne kazandırılıp,

Toplumsal yaşam;

Dövize/‘Dolar’a endekslenirken,

Sermaye/emek denkleminde,

Tasarruflar erir, alım gücü azalır…

(Ankara / 21. 12. 2021)

Remzi KOÇÖZ

Hiç yorum yok:

Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, her tür fikri mülkiyet hakkı , tarafıma aittir.
Kaynak götermeden kullanılamaz