Korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
Ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
Kabahat senin,
- demeğe de dilim varmıyor ama -
Kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!”
Nazım
HİKMET
KAZANANLAR
/ KAYBEDENLER
Uluslararası
sermaye hareketleri,
Yatırımdan
öte rant odaklı,
Kısa
vadede kar peşinde,
Sıcak para
olarak akışkandır,
Kabına
sığmayıp yerinde durmaz,
Döviz/kur
gelgitinde,
Kazanınca
alıp çeker gider,
Yeni
limanlar aranır.
Olan kime olur;
Tabiki
krizlerin kazananları olarak,
Bir avuç
azınlık daha da zenginleşirken,
Kaybedenleri
ise çoğunluk,
Ülke parasının;
Bir ayda % 100 üzerinde değer kaybedip,
Bir günde % 10 değer kaybı ardından,
Bir gecede % 50 geriye kazanılırken,
-Davul zurrna çalıp sevinsede-
25
kuruşluk poşetin peşine düşen,
Kaybının
farkında olmayan,
Toplumun
tüm katmanları,
Vede
gelecek nesiller olacaktır.
Sevsek de
sevmesek de,
Öyle yada
böyle,
Yanımızda
yöremizde,
Cebimizde/cüzdanımızda,
Döviz/Altın/Borsa,
Menkul
kıymetler ile
Faizler/kurlar/lobiler,
İç/dış
güçler,
Yatırımcılar/spekülatörler,
Klavye/tuş
hamlesi ile
Gecede/saatte
kazananlar,
Diğer
yanda ise
Hizmet
karşılığı ile alınan,
Alınteriyle
kazanılan,
Maaş/ücret/ikramiyeler,
Gelecek/yaşlılık/sağlık
için
Tasarruf
edilenler,
Elin
parasına göre değersizleşip,
Alım gücü
azalırken,
Sen onun
memleketine gezmeye gidemeyip,
Gitsen de
bir günlük kazancınla bir öğün yiyemezken,
O senin
ülkende bedava tatil yapacak,
Sen
kendine konut edinmeyi hayal bile edemeyip,
Ülkende
kiracı olmaya devam ederken,
Elin oğlu
gönlünce gayrımenkul edinerek,
Vatandaşlık
hakkı elde edebilecektir,
Canım
Kardeşim!
Remzi KOÇÖZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder