‘İnsanların doğdukları topraklara karşın zafiyetleri vardır. Hele bizler gibi erken/ergen bir yaşta henüz 15’inde gurbete çıkmışsa! Baba ocağından ana kucağından kopup yaşam mücadelesine yaşıtlarından/akranlarından önce başlayıp, sonrası gurbette geçse de memleket mi yoksa çocukluk günlerimi diyerek -bir yazgı misali- her ikisine pek toz konduramıyorsun. Belki de her ikisi bizi biz yapan; hem yoğrulup şekillendiği mahalleyi/ilçeyi hemde çocukluk günlerini ister istemez özlüyor insan. Onun için memleket neresi sorulduğunda: ‘doğduğu vede çocukluk günlerinin geçtiği yer’ diyor, doğası gereği insan.’
“KARASU DEĞERLERİ”
Siyasetin herşeye egemen olduğu, toplumun yönetenlerce kutuplaştırılıp ayrıştırıldığı, kentlerden yerele insanların birbirine yabancılaştığı, toplumsal (ulusal/dini/ahlaki) değerlerin politize edilerek değersizleştirildiği doludizgin günlerden geçiyoruz.
Bu süreçte doğduğum, serpilip geliştiğim topraklarda Karasu’nun sorunlarını yazarak/çizerek dile getirip, çözüm üreten (bir elin parmakları kadar olsa da) akil insanların çabaları başlı başına bir değer.
Toplumsal duyarlılık noktasında tarihi sorumluluk yüklenerek geçmişi geleceğe taşımak, gelecek kuşaklara örnek oluşturmak, farkındalık yaratmak ve tarihe not düşmek adına (özellikle toplum olarak giderek ayrıştığımız bir süreçte) genel yönetimin beceremediği birlik-beraberlik ruhunu yerelde siyasetin önüne geçirme başarısı -hem sivil toplum adına hemde yerel yönetimler adına- takdire şayan bir çabadır.
Karasu’yu değer kılmak adına yaratılan bu gibi proje/ler çerçevesinde özellikle (Toplumsal duyarlılık/sorumluluk çerçevesinde kaleme aldığı yazılar yanında) bir Karasu sevdalısı olarak ilçenin/yörenin sorunlarını her platformda vede usanmadan dile getirip çözümler üreten, öncülük yapan Muzaffer TATLI ağabeyin çabaları başlı başına bir değer, O'nun ideali olan kültürel kapsamdaki bu projeyi yaşama geçiren Karasu Belediye Başkanı ve emeği geçenleri de yürekten kutluyorum.
Kişi/lik olarak “Karasu Değerleri” arasında anılmak benim ve ailem açısından onur ve gurur verici bir duygu olduğu kadar; bundan sonrası için sorumluluk yükleyen fahri bir görev niteliğindedir.
Biz meslek yaşamında sayısız takdir/taltif ile ödüllendirilip, görev yaptığımız yörelerde gönüllerde yer alsak da, kendi doğduğun/yetiştiğin topraklarda değer kılınmak gönüllerde yer alabilmek bambaşka bir kıvanç.
Karasu sevdası yanında bu toprakların kurtuluşu/vatanlaşması için mücadele veren Kuvayı Milliyeci İpsiz Recep milisi İstiklal Savaşı gazisi dedem Hüseyin Acar ile bizi Atatürk / Cumhuriyet değerleri ile yetiştiren ailemizin / öğretmenlerimizin bizler üzerinde hakları/ emekleri yadsınamaz.
Tabiki mesleki/yaşam birikimlerimizi toprağa götürmek yerine, içinde yaşadığın toplumla paylaşmak “biriktirdiklerin değil paylaştıkların senindir” sözünün içeriğini doldurarak kendine özgü doğru davranış, bir duruş sergilemek aslolandır.
Öncelikle “Karasu Değerleri” özelinde ülkeyi değer kılacak davranış çerçevesinde; insani değerleri kaybetmeyerek, ahlaki değerleri yitirmeyerek, gereksiz lafazanlıklardan, yoz polemiklerin girdabından sıyrılarak tüm olumsuzluklara/ haksızlıklara/ hukuksuzluklara/ adaletsizliklere karşı duruş sergileyebilmek aslolandır.
Ülkeye / topluma küçük bir katkı sunabilirsek, gelecek kuşaklarda bir farkındalık yaratabilirsek ne mutlu bizlere!
Saygı, sevgi ve selamlarımla...
(Karasu / 01. 07. 2022)
Remzi KOÇÖZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder