“Davalarınız sizler için daha önem arzediyor olabilir, ancak burada da haksız yere tutsak olan bu vatanın 80 yaş üstü askerleri var. Onlarda insan ve adalet bekliyorlar. Hem de mücadele etmek için hayli yaşlılar.” Mehmet Koray KILINÇ
TOPLUMSAL VİCDAN VE HUKUK!
21. yy içerisinde Türkiye çok farklı kulvarlara savruldu. Batı’dan Ortadoğu’ya, çağdaş uygarlıktan ortaçağ karanlığına! Büyük depremin sarstığı ülkeyi ekonomik kriz vurdu. Sonrasında 12 Eylül döneminin seçim barajı hüneriyle iktidar değişimi yaşandı. Ardından düğmeye basılmışçasına Ergenekon/Balyoz kumpasları sonucu, özellikle bi “Taraf” sürmanşetlerle; “Ülke bağırsaklarını temizliyor, derin devlet sonlandırılıyor, askeri vesayet sona eriyor, üstünlerin hukuk yerine hukukun üstünlüğü, ileri demokrasi, yetmez ama evet” denildi. 2007-2014 arası 7 yıllık süreçte TSK, A’dan Z’ye operasyona tabi tutulurken, kozmik odalara girilip, ordu/kuvvet komutanlığı gibi üst düzey görevlerde bulunmuş generaller, TSK’nın başı konumundaki Genelkurmay başkanı 'silahlı terör örgütü yöneticiliği ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamalarından tutuklandı. Cumhuriyet’e/Atatürk’e candan bağlı subaylar yanında gazeteciler, bilim adamları ve çok sayıda yurtsever aydın da tutuklanıp kovuşturulurlar.
Bu süreçte Kuddusi Okkır, Türkan Saylan, İlhan Selçuk, Engin Aydın, Uçkun Geray, Erhan Göksel, Mehmet Koral, Ali Tatar, Abdülkerim Kırca, Muzaffer Tekin, Cem Aziz Çakmak, Kaşif Kozinoğlu, Murat Özenalp ve daha birçok kişiyi ölüme götüren ihmaller yaşanır.
Sonrası mı? 17-25 Aralık 2013 operasyonu ile hükümete yönelince iş değişti. Ardından 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ile bir çetenin devleti ele geçirme sürecine ve 251 insanımızın yaşamını yitirmesine tanık olduk.
Daha sonra, Ergenekon/Balyoz mağdurları tahliye olurken bu kez 28 Şubat davası bir rövanş edasıyla devam ettirilir. Bir FETÖ savcısının hazırladığı iddianame üzerinden 9’u tutuklu, 2’si firari karar vericilerle 8 yıl süren duruşmalar sonucu dönemin hiçbir hükümet yetkilisinin taraf olmadığı davada 14 subay hakkında ömür boyu hapis cezasına hükmedilerek, ayrıca rütbeleri sökülerek askerlikten ihraç edilen, yaşları 75-90 arası 14 general 19.8.2021’de tutuklanarak cezaevine konuldu. Üzerinden 15 ay geçmesine rağmen AYM itirazları hala incelemede beklerken; (Bu süreçte Gezi, Demirtaş, Kaftancıoğlu/Hakaret, İmamoğlu/Ahmak Davaları, Montrö Sözleşmesi ile ilgili kamuoyuna açıklama yapan 103 amiral hakkında açılan davalar siyasi davalar niteliğinde ayrı bir trajedi olarak hukuk tarihine geçecektir.)
28 Şubat davasından tutuklanan generallerden Vural AVAR 10 yıl öncesinde kumpas davalarında 20 ay kadar cezaevinde kalmasının ardından bu kez 84 yaşında yeniden cezaevine konularak 15 ay daha yatacak, “Meşrulaştırılmış kötülük yüzünden tutukluyuz” derken, sağlık sorunlarına rağmen “cezaevinde kalabilir, fiziksel engeli yoktur” raporu verilmesi sonucu bu kez yaşlı/yorgun vücudu yapılan bu haksızlığı kaldıramayacak, 19 Aralık 2022 günü cezaevinde yaşamını yitirirken kendisi gibi subay olan eşi tarafından söylenen; “Hukuk işlemedi, eşimin beraatını Tanrı verdi” sözleri, aslında insani açıdan reva görülen bu uygulama bir utanç tablosu olarak toplum vicdanın da yara açacaktır.
100’lerce insanın ölümünden sorumlu örgüt üyeleri, tecavüz, gasp, taciz, cinayet gibi suçlardan yargılananlar bir şekilde tahliye edilirken;75-90 yaş arası ömrünün 50 yılını ülkeye/devlete hizmetle geçirmiş insanların yaşlılık/sağlık durumları gözetilmeyip cezaevinde ölüme terk edilmeleri sonrası, -çocukluklarından itibaren ölene kadar ihanet etmedikleri kurumlarınca görmezden gelinip son yolculuğunda da vefa gösterilmezken- emekli silah arkadaşları ve yurtsever insanların saygı nöbeti ile uğurlanma fotoğrafı bir ibretlik vesikası olarak tarihe geçecektir.
Hukuksuzluk karşısında hukuk arayan herkes için adalet çağrısında bulunanların çığlığı pek duyulmazken; Hukukun işlemediği, haksızlıklar sonucu ölüme terkedilmek vicdanları acıtacak, yürekleri dağlayacaktır. (25.12.2022)
Remzi KOÇÖZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder