Seçim sürecine gelinen son
1 ayın panoramasını -bir şehir/ bir ilçe/bir ülke özelinde vede- kendi özelimce paylaşmak istedim.
Siyaset Mühendisliği/Cambazlığı,
-siyaseten tükenmiş olsada-
Bu coğrafyada/topraklarda en geçerli malzeme/akçe olan, iktidar/sömürü aracı olarak geçerliliğini yitirmeyen ve toplumda karşılık bulan 'dinci/ırkçı' söylemlerle kılcaldamarlara/siniruçlarına dokunmaya devam ediyor.
Bir yandan bir kısım marjinal oluşumları/partileri yanına çekerken,
diğer yandan muhalefeti de dizayn etmeye ayrıştırmaya/bölüştürmeye vede kararsızları etkilemeye çabalıyor.
Ülke içinde yaşadığım başkent Ankara'da da memleketim Karasu’da da
'Yalan/yolsuzluk/yasak/yıldırma/yasa tanımazlık/yönetememe' gibi handikaplara rağmen;
uygarlığın yarattığı nimetlerden yararlanıp
-uygarlığı/demokrasiyi yaşamak yerine ilkelliği tercih eden-
sadakaya razı, inadım inat kaderci bir anlayış, tercihleriyle bizim kaderimizide belirliyor.
Yurtdışında Batıda/Almanya'da ise
Uygarlığın/Demokrasinin nimetlerini sonuna kadar kullanıp,
-Ortadoğu yerine Batıda yaşamayı tercih eden, kendi ülkesinde yaşamadığı halde tercihleriyle, ülkede yaşayanların kaderine etki eden-
Uygarlık karşıtı biryapı/anlayış kendi içerisinde benzer bir tezatlık bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor.
Tabiki demokrasi kolay elde edilmiyor,
mücadele hemde örgütlü mücadele gerektiriyor.
Seçim sürecinin son 1 ayında
Gelecekle ilgili üst düzey tartışmaları gerekli vede değerli bulmakla birlikte,
demokrasi cephesini genişletmek adına bulunduğumuz/yaşadığımız çevrede,
-seçim gününe kadar sahada bir aday gibi- demokrasi gönüllüsü olarak sıcak temas/dokunuşlar çok önemli bir katkı oluşturacaktır.
Saygı/sevgi/selamlarımla...
(Berlin / 16.4.2023)
Remzi Koçöz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder