22 Haziran 2024 Cumartesi

ÇARPIKLIKLAR

“Sünnet adı altında Arap-Emevî örflerini dindenmiş gibi gösterip hakikatin üstünü örtmek, genel ahlak ilkelerini çiğnemek, yalanı doğru, sahtekârlığı dürüstlük olarak sunmak, bu grupların ortak özelliğidir…

Dincilik (veya siyaset dinciliği); dini, çıkar, koltuk, baskı, egemenlik aracı yapan bir sanayi koludur. İşin esası bakımından ne dini vardır ne de imanı. Onun dini imanı, ibadeti hep çıkarı ve hesabıdır…

Dincilik, tarihin en verimli, ama en zalim iş kollarından biridir. Dinci ise bu sanayi kolunu meslek edinmiş olanların adı-unvanıdır…

Allah ile aldatmanın başlangıcını oluşturan Emevî-Arap dinciliği, millet yerine ümmet, İslam yerine şeriat aldatmacalarıyla özellikle Türk milletini kimliksiz, kültürsüz ve tarihsiz bırakmanın dinsel bir gerekçesi olmuştur ve hala geçerliliğini korumaktadır.”  Prof. Yaşar Nuri Öztürk (Çağdaş Türk filozofu/Bilim adamı/İlahiyatçı)

DİNCİLİK VE BELA ÜZERİNE

Allah hangi hallerde bir milletin/ülkenin/insanların belasını verir?

Kur’ân kıssalarının ‘ayet’lerin bildirdiğine göre geçmiş toplumların helâk ile cezalandırılmalarının sebepleri yine kendi işledikleri kötülükleridir. Âyetlerde buna işaret edilmektedir: “Bu, dünyada kendi ellerinizle yapmış olduklarınızın karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına zulmetmez.” (Kur’an, Ali İmran Suresi, ayet 3/182);

Toplumların cezalandırılması açısından helâk, gerilemek, dini/ahlâkî değerleri kaybetmek gibi anlamların yanısıra; ekonomik/siyasi yönden çöküş, toplumsal yıkım, siyasî gücün kaybedilmesi ve toplumun varlığını yitirmesi gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Buna göre toplumların çöküş süreci yaşayarak toplu halde cezalandırılmaları, kendi iradî davranışları ve yaşamlarındaki değişim sonucunda devletleriyle birlikte yıkılmaları, kültür/medeniyet ve bağımsızlıklarını kaybetmeleri anlamını taşırmış. 

ÇARPIKLIKLAR...

Kızdığımız/bunaldığımız/haksızlığa uğradığımızda,

Ağzımızdan ister istemez dökülüverir:

Allah belanı/belasını/belalarını versin,

Allah’ından bul/sun/bulursun diyerek,

-Aslında acziyetimizin dışa vurumu olarak-

Çaresizlikte Allah’a sığınır,

Yani kötüleri Yaradan'a havale ederiz.

Diğer yandan;

Yaptıkları her ihmalin/ yanlışın/ haksızlığın,

Olumsuz sonuçlarını Kader diyerek geçiştirip,

Ve de Allah’a havale ederek,

Hesap vermekten imtina edip, helallik isterken,

Yanlışlarının vebalini tabiki toplum çekiyor,

Hem de ağır bir bedel ödeyerek.

Öncelikle o ülkeyi işgalden kurtarıp, bağımsız kılıp,

Tebaa/kulluktan kurtarıp özgür birey yurttaş kılan,

İstiklali yanında istikbalini de güvence kılan,

Akıl yerine hurafeleri kendine inanç/iman kılan, cehaleti kutsayan,

Yobazlığa/bağnazlığa/cehalete karşı mücadele veren kurucu liderine,

Değerlerine ihanet eden toplumlara;

O kurucuların binbir meşakkatle kurduğu/oluşturduğu,

Fabrikaları/tesisleri/kurumları/kuruluşları haraç-mezat satıp,

Peşkeş çekenleri el üstünde tutup biat edenlere;

Toplumun temel direklerini oluşturan ve siyasetten imtina edilen ve de kutsiyeti olan;

Kışlaya/orduya, Mektebe/eğitime, Dine/mabede siyaseti bulaştıranlara pey verenlere...

O zaman;

Günümüzün en geçerli akçesi,

Din satıcılığı/simsarlığı,

İnanç tüccarlarınca vazedilen/vadedilen cennetin anahtarı,

Yaradan’ın bahşettiği aklı,

Hayra değil şerre; şeytanlığa yor,

Her türlü ahlaksızlığı/hırsızlığı/yolsuzluğu/kayırmacılığı/yalanları kutsa,

Kul hakkını kendine helal kıl!

Her türlü fitne/fesat/fırıldak ol,

Olamıyorsan da olanları destekleyerek,

Onların ardına düş/biat et,

Kula kulluk ederek,

Zenginleşir rahat eder,

Terfi eder, itibar görür,

Makamlarda yükseldikçe yükselirsin,

Sana düşecek payın/rantın/sadakanın bayraktarlığını yap,

Kendince -öteye kalmadan cennetlik olur- bu dünyada cenneti bulursun!

(22. 06. 2024)

Remzi KOÇÖZ



Hiç yorum yok:

Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, her tür fikri mülkiyet hakkı , tarafıma aittir.
Kaynak götermeden kullanılamaz