1 Ağustos 2024 Perşembe

BEŞ YIL (2019-2024)

            ‘İnsan yaşamında çocukluktan-yaşlılığa kadar geçen 5 yıllık dönemler önemli bir süreçtir.

Emeklilik sonrası geçecek 5’li yıllar ise yaşlılığa geçiş dönemleri olacaktır. Tabi insan ömrü ne kadar süreceği belli olmaz; 5 yıl, 5 ay, 5 hafta, 5 gün, 5 saat, 5 dakika, 5 saniye, 5 salise sürmeyebilirde!

Bulunduğumuz yerden geriye doğru baktığımızda neler yaptığımızı, neler yapamadığımızı, neler ertelediğimizi, neler ötelediğimizi filtre ederek, anılaştırma şansına sahip olabileceğiz. Bundan sonraki süreçte yarınları uzun uzadıya planlamak/programlamak yerine bugünü yani anı yaşamak esas olacaktır.’

Emeklilik Sonrası -5 Yılın- Ardından (2019-2024)

2010 yılında 50 yaş bağlamında “Beş” başlıklı bir yazı kaleme almış, Çağın Polisi Dergisi ile yeni oluşturduğum blog sayfamda (www.remzikocoz.com) paylaşmıştım. Yukarıda aktardığım ilk giriş cümlesinden yola çıkarak emeklilik sonrası geçen 5 yılın (2019-2024) durumunu çıkarmaya yani kendimi değerlendirmeye çalıştım.

1 Ağustos 2019 günü Devletten düşümümü yapıp emekli olurken, onurumuzla mesleği tamamlamak benim için özel/önemli bir andı.. Emeklilik dünyasına adımımı atmış, yeniden dünyaya gelmişçesine kamusal baskı/sorumluluktan kurtulmuş, yüklerimden arınmış, birnevi özgürlüğüme kavuşmuş, sivil bir vatandaş olarak yeni bir kimliğe kavuşmuştum.

İlk 6 ay tabiki adaptasyon/uyum süreci yaşayacak, 2020 Ocak ayı itibariyle kendime bir yön çizecek, Demokrasi/Cumhuriyet/Eğitim gönüllüsü olarak etkinliklere katılacak, kendimce -konuşmaktan/eleştirmekten öte yazarak da- birşeyler yapmaya çabalayacaktım. (Whatsapp grupları yanında, Facebook sayfamı aktifleştirip, Sosyal medyada paylaşımlarım olacaktı.)

Genel anlayışın/bakışın aksine, “Meslekten emekli oldum ama henüz hayattan emekli olmadım” diyerek; ‘sağlığımız elverdiğince, dimağımız yettiğince, üretebildiğimiz süreçte’, toplumsal sorumluluk/duyarlılık çerçevesinde yaşam birikimlerimizi paylaşarak, farkındalık yaratarak, Atatürk Devrimlerine ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkabilmek,  Haksızlıklara/Hukuksuzluklara/Adaletsizliklere karşı duruş sergileyebilmekti, aslolan!’

         Milli Mücadelenin 100. yıl anma etkinlikleri çerçevesinde; Kurtuluşa ve Kuruluşa giden yolda 100 yıl öncesinde ilk ateşin yakıldığı 19 Mayıs günü Samsun’da olamasakda, 2019 yılının 29 Ekim-10 Kasım haftasında Ankara/Polatlı-Eskişehir-Afyon/Kocatepe-Kütahya/Dumlupınar-Altıntaş güzergahında yer alan savaş alanlarındaki şehitlik, anıt/müze vb. tarihi bölgeleri gezip Ankara’ya dönüşümüzde Anıtkabir’e giderek Kurtuluş Destanının önderi Atatürk’e saygı duruşunda bulunup minnetlerimizi ve bağlılığımızı ilettik. Sonrasında 2020-22 arası yaşanan salgın nedeniyle sosyal medya paylaşımları ile duygularımızı paylaşarak bu önemli tarihleri/olayları yad etmeye çalıştık. Büyük Zaferin 100. yılına 30 Ağustos 2022 günü/gecesi İzmir’deki coşku seline tanık olduk. Ardından İzmir-Manisa-Uşak-Kütahya-Afyon güzergahını katederek tarihin kucağında yatan Kurtuluş Destanını yazan tüm kahramanlarımızı yad edip, 9 Eylül’de Kurtuluşun 100. yılında İzmir’de olamasak da Milli Mücadelenin kalbi başkent Ankara’ya geldik. 13 Eylül’de Mudanya/Trilye’de yaşanan heyecana birebir tanık olduk. Kurtuluşun 1 yıl sonrasında da 29 Ekim 2023 günü Cumhuriyet’in 100. Yıl Anısına, ebedi başkomutana, büyük öndere sonsuz istirahatgahı Ankara’da/Anıtkabir’de,  bağlılığımızı ve şükranlarımızı sunarak, ailece bu özel güne, coşkuya vede tarihe tanıklık etmekten gururlandık.

Türkiye gezginciliği yanında 2019-2024 arasında Ankara-İstanbul-Karasu-Karaağaç dörtgeni dışında, farklı kültürler/coğrafyalar (9 ülke/35 şehir) gezilirken;  2022 Temmuzunda kendi doğduğun/yetiştiğin topraklarda değer kılınmak, “Karasu Değerleri” arasında anılmak benim/ailem açısından onur/gurur verici bir duygu, Kişi/lik olarak gönüllerde yer alabilmek bambaşka bir kıvanç niteliğindeydi. 

Zaman zaman önemsediğim, yaşamımda iz bırakan kişi-lik-lere ilişkin (meslek büyüklerim/dostlarım/arkadaşlarım gibi) /portre/biyografi yazıyordum. Aslolan insanları yaşarken değer kılmak/onore etmekti. Nitekim zaman denilen olgu, durağan olmayıp hızlıca akarken sevdiklerinizi/dostlarınızı/değer verdiğiniz kişileri de bir bir alıp gidiyordu. Hele genç/beklenmedik ölümlerin ardından, onların anısını kaleme almak ister istemez insanı derinden üzüyordu.

Salgın sürecinde ve sonrasında Anne ve Babayı toprağa vermenin yanında aile/arkadaş/akraba/komşu gibi yakın çevremizden oluşan çok sayıda ölümlerde ard arda yaşanan kayıplarla -telefon rehberimizden/adres sayfamızdan- eksilmelere bire bir hüzünlenirken; bir yandan da yaşam kaldığı yerden devam ediyordu.

Zaman farkına varmadan akıp geçiyor, akıp giden bu zamanın içerisinde farkına vardıklarınız kendi ürettikleriniz ile yakınında kaybettikleriniz arasında gelip geçiyordu.

Emeklilik sonrası geçen 5 yıllık sürecin yarısı salgın nedeniyle karantina da geçerken ağırlıklı olarak -çok sayıda kitap vede makale- okurken, kütüphanelerde de (Türk Tarih Kurumu, Milli Kütüphane özelinde) inceleme/araştırma çerçevesinde zamanla yarışacaktım. Ve zamanın bana tanıdığı cömertlik çerçevesinde; 15 gazete 7 dergi yazısı, çok sayıda sunu/video, (125.000’lere ulaşan ziyaretçisiyle) ‘remzikocoz.com’ blog/web ve face sayfamda 400’ü aşan (Tarihte Bugünler, Tarihten Notlar, Karantina Günlükleri-Günceler, Gezi Günlükleri, Karasu üzerine Notlar, İçimizden Birileri, Kaybedilen Kişiler/Dostlar Anısına, Mesleki/kurumsal sorunlar ve Toplumsal gündeme/güncele ilişkin değişik konularda) yazılar paylaşırken; Cumhuriyet’in 100. Yılında ‘Türkiye’nin Avrupa Serüveni’ isimli kitabımı okurlarla buluşturdum. Kitabıma ilişkin 3 imza günü ise benim açımdan ayrı bir heyecan/farklılık oluşturacaktı.

Havuzda birikenler ile planlanan çalışmalar ise yaşamın/zamanın cömertliğinde demlenmekte.

Tarihe not düşmek adına işte emeklilik sonrası 5 yılın panoraması.

Bundan sonraki süreçte; sağlık öncelikli günler temennimiz.

Saygı/sevgi/selamlarımla…

(1 Ağustos 2024)

Remzi KOÇÖZ



Hiç yorum yok:

Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, her tür fikri mülkiyet hakkı , tarafıma aittir.
Kaynak götermeden kullanılamaz